emin olmak

Sens de "emin olmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	emin olmak	ensure v.
Therefore, I also wanted to ensure that the report highlighted strong elements. Bu nedenle raporun güçlü unsurları vurguladığından da emin olmak istedim. More Sentences
2	Common Usage	emin olmak	make sure v.
We must make sure the gaps in this area are reduced. Bu alandaki boşlukların azaltıldığından emin olmalıyız. More Sentences
General
3	General	emin olmak	be sure v.
Be sure to turn off the gas before you go out. Dışarı çıkmadan önce gazı kapattığınızdan emin olun. More Sentences
4	General	emin olmak	rest assured v.
Rest assured, this is something that I regret, as we had 16 female speakers to just one male speaker. Emin olun ki 16 kadın konuşmacıya karşılık sadece bir erkek konuşmacımız olduğu için bu durumdan üzüntü duyuyorum. More Sentences
5	General	emin olmak	be certain v.
Tom said that Mary was certain that she couldn't do that. Tom, Mary'nin bunu yapamayacağından emin olduğunu söyledi. More Sentences
6	General	emin olmak	be sure of v.
I can't be sure of anything anymore. Artık hiçbir şeyden emin olamam. More Sentences
7	General	emin olmak	know for sure v.
We can't know for sure until I run a full analysis. Ben kapsamlı bir inceleme yapana kadar emin olamayız. More Sentences
Colloquial
8	Colloquial	emin olmak	make sure of v.
Tom is going to make sure of that. Tom bundan emin olacak. More Sentences
9	Colloquial	emin olmak	make sure v.
We will make sure your vote is recorded. Oyunuzun kaydedildiğinden emin olacağız. More Sentences
Technical
10	Technical	emin olmak	make sure v.
Once again, I will make sure the technical adjustment is carried out. Bir kez daha teknik düzenlemenin yapıldığından emin olacağım. More Sentences
General
11	General	emin olmak	be positive about v.
12	General	emin olmak	know one's own mind v.
13	General	emin olmak	insure v.
14	General	emin olmak	be advised v.
15	General	emin olmak	feel certain v.
16	General	emin olmak	be positive of v.
17	General	emin olmak	check on v.
18	General	emin olmak	know for certain v.
19	General	emin olmak	assure oneself v.
20	General	emin olmak	assecure [obsolete] v.
21	General	emin olmak	mind v.
22	General	emin olmak	broadseal v.
23	General	emin olmak	trust v.
Colloquial
24	Colloquial	emin olmak	make certain v.
25	Colloquial	emin olmak	bet one's boots on v.
26	Colloquial	emin olmak	bet on it v.
27	Colloquial	emin olmak	ice v.
28	Colloquial	emin olmak	see to it v.
Idioms
29	Idioms	emin olmak	know for a fact v.
30	Idioms	emin olmak	bet (one's) boots v.
31	Idioms	emin olmak	one can bet one's bottom dollar v.
32	Idioms	emin olmak	know your own mind v.
Technical
33	Technical	emin olmak	assure v.
34	Technical	emin olmak	verify v.
35	Technical	emin olmak	make certain v.
Slang
36	Slang	emin olmak	bet one's ass v.

Sens de "emin olmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 122 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Colloquial
1	Colloquial	(bir şeydin olacağından/olduğundan) emin olmak	be certain that (something will happen or is the case) v.
Tom said that Mary was certain that John had to do that. Tom, Mary'nin John'un bunu yapmak zorunda olduğundan emin olduğunu söyledi. More Sentences
General
2	General	birisinin parası olup olmadığından emin olmak	see the color of someone's money v.
3	General	emin olmak (bir şey hakkında)	tell v.
4	General	emin olmak için gerekeni yapmak	make sure v.
5	General	kendinden emin olmak	be sure of oneself v.
6	General	bir şeyden emin olmak	be positive of v.
7	General	bir şeyden emin olmak	be positive about v.
8	General	-den emin olmak	be sure about v.
9	General	doğru olup olmadığından emin olmak	make sure of v.
10	General	doğruluğundan emin olmak	make certain of v.
11	General	emin ellerde olmak	be in safe hands v.
12	General	emin olmak (bir şey hakkında)	be sure of/about v.
13	General	-den emin olmak	make sure of v.
14	General	adı gibi emin olmak	know for certain v.
15	General	kendinden emin bir havası olmak	have an air of confidence v.
16	General	hemen hemen emin olmak	all but certain v.
17	General	kendinden emin olmak	promise one's self v.
18	General	emin olmak için ikinci kez kontrol etmek	countercheck v.
Phrasals
19	Phrasals	varlığından emin olmak	swear by v.
20	Phrasals	bir işin yapılıp yapılmadığından emin olmak için sözkonusu kişiyle irtibat halinde olmak	follow up with somebody v.
21	Phrasals	(bir şeyin birine) teslim edildiğinden emin olmak	get to (someone) v.
22	Phrasals	-in onayladığından emin olmak	square with v.
23	Phrasals	birinin onayladığından emin olmak	square something with someone v.
24	Phrasals	(bir şeyle) uyuştuğundan emin olmak	key to (something) v.
25	Phrasals	bir projenin/işin yolunda gittiğinden emin olmak	nurse along v.
26	Phrasals	(bir şeyden/bir şeyin olacağından) emin olmak	bet on (something) v.
27	Phrasals	(birinden) emin olmak	bet on (someone) v.
28	Phrasals	(birinin) ölçülerini alarak (bir giysiye) uygun olduğundan emin olmak	fit (one) for (something) v.
29	Phrasals	(bir giysinin birine) uyacağından emin olmak	fit (one) for (something) v.
30	Phrasals	birinin ölçülerini alarak bir giysiye uygun olduğundan emin olmak	fit someone for something v.
31	Phrasals	bir giysinin birine uyacağından emin olmak	fit someone for something v.
32	Phrasals	(bir işin) yapılıp yapılmadığından emin olmak için söz konusu kişiyle irtibat halinde olmak	follow up on (something) v.
33	Phrasals	bir işin yapılıp yapılmadığından emin olmak için (biriyle) irtibat halinde olmak	follow up with (one) v.
34	Phrasals	(bir şey) sınırları içerisinde olduğundan emin olmak	keep to (something) v.
35	Phrasals	(bir şeyden) emin olmak/durmak	stand behind (something) v.
36	Phrasals	(bir şeyden) emin olmak	swear by (something) v.
Phrases
37	Phrases	'-in duyulduğundan/bilindiğinden emin olmak	let it be known that… v.
38	Phrases	'-in duyulduğundan/bilindiğinden emin olmak	make it known that… v.
Colloquial
39	Colloquial	kendinden emin olmak	know what (one) is about v.
40	Colloquial	başarıdan emin olmak	have it made v.
41	Colloquial	bir şeyin yapıldığından emin olmak	see to it that something is done v.
42	Colloquial	bir şeyin yapıldığından emin olmak	see that something is done v.
43	Colloquial	birinin iyi olduğundan emin olmak	make sure someone is all right v.
44	Colloquial	hakkında emin olmak	be clear about v.
45	Colloquial	kesinlikle emin olmak	bet one's boots on v.
46	Colloquial	-den emin olmak	see to it that v.
47	Colloquial	kendinden çok emin olmak	be cocksure of (oneself) v.
48	Colloquial	harekete geçmeden önce karar vermek/emin olmak	cut out v.
49	Colloquial	başarıdan emin olmak	get it made v.
50	Colloquial	(bir şeyden) emin olmak	be certain of (something) v.
51	Colloquial	son derece emin olmak	bet on it v.
52	Colloquial	(bir şeyin) yapıldığından/gerçekleştiğinden emin olmak	see (to it) that (something happens) v.
53	Colloquial	(bir şeyin) olduğundan/yerine getirildiğinden emin olmak	see (to it) that (something happens) v.
54	Colloquial	yapıldığından/bittiğinden emin olmak	see that it is done v.
55	Colloquial	emin olmak için	for good measure expr.
56	Colloquial	(sadece) emin olmak için	(just) to be safe expr.
57	Colloquial	emin olmak mümkün değil	(there's) no way to tell expr.
58	Colloquial	emin olmak mümkün değil	no way to tell expr.
Idioms
59	Idioms	yüzde yüz/kesinlikle emin olmak	bet (one's) shirt on (something) v.
60	Idioms	yüzde yüz/kesinlikle emin olmak	bet someone dollars to doughnuts v.
61	Idioms	(bir şey olacağına) emin olmak	be no question that (something will happen/is the case) v.
62	Idioms	çok emin olmak	bet one's bottom dollar v.
63	Idioms	çok emin olmak	feel it in one's bones v.
64	Idioms	çok emin olmak	bet one's life v.
65	Idioms	göz önünde olduğundan emin olmak	keep someone in sight v.
66	Idioms	kendinden emin olmak	be secure in one's skin v.
67	Idioms	kendinden emin olmak	comfortable in one's skin v.
68	Idioms	tümüyle emin olmak	put the record straight v.
69	Idioms	tümüyle emin olmak	set the record straight v.
70	Idioms	tümüyle emin olmak	keep the record straight v.
71	Idioms	tümüyle emin olmak	get the record straight v.
72	Idioms	(çok emin olmak) kalıbını basmak	stake your life v.
73	Idioms	(çok emin olmak) kalıbını basmak	stake one's life v.
74	Idioms	(emin olmak için) kitaba bakmak	look up v.
75	Idioms	(bir şeyin olacağından) emin olmak	feel something in one's bones v.
76	Idioms	(bir şeyi yaptığından) emin olmak	make it a point to (do something) v.
77	Idioms	(birinin) her zaman doğruyu söylediğinden emin olmak	keep (one) honest v.
78	Idioms	birinin bir şeyi doğru anladığından emin olmak	put straight v.
79	Idioms	doğru hissettiğinden, davrandığından, düşündüğünden emin olmak	put straight v.
80	Idioms	birinin (bir şeyi) doğru anladığından emin olmak	put somebody straight (about/on something) v.
81	Idioms	birinin (bir şey hakkındaki) unsurları yanlış anlamadığından emin olmak	put somebody straight (about/on something) v.
82	Idioms	birinin (bir şeyi) doğru anladığından emin olmak	set somebody straight (about/on something) v.
83	Idioms	birinin (bir şey hakkındaki) unsurları yanlış anlamadığından emin olmak	set somebody straight (about/on something) v.
84	Idioms	-den emin olmak	be safe in the knowledge that v.
85	Idioms	(bir şeyin) zaman harcamaya değeceğinden emin olmak	make (something) worth (one's) while v.
86	Idioms	(bir şeyi) yaparken vaktini boşa harcamadığından emin olmak	make (something) worth (one's) while v.
87	Idioms	kendinden emin olmak	be on firm ground v.
88	Idioms	inançlarından, bilgisinden emin olmak	be on firm ground v.
89	Idioms	kendinden emin ve neşeli olmak	be bright and breezy v.
90	Idioms	(kendinden) fazla emin olmak	be cocksure of (oneself) v.
91	Idioms	(kendinden) gayet emin olmak	be cocksure of (oneself) v.
92	Idioms	kendinden emin olmak	be in control v.
93	Idioms	(bir şeyden) emin olmak	be sold on (something) v.
94	Idioms	bir şeyden emin olmak	be sold on something v.
95	Idioms	(bir şeyi) yaptığından emin olmak	be sure to (do something) v.
96	Idioms	kesinlikle emin olmak	bet (one's) boots v.
97	Idioms	adı kadar emin olmak	bet (one's) boots v.
98	Idioms	çok emin olmak	bet bottom dollar v.
99	Idioms	yüzde yüz/kesinlikle emin olmak	bet dollars to doughnuts v.
100	Idioms	kesinlikle emin olmak	one can bet one's bottom dollar v.
101	Idioms	başaracağından emin olmak	fancy (one's) chances v.
102	Idioms	başaracağından emin olmak	fancy chances v.
103	Idioms	başaracağından emin olmak	fancy your chances v.
104	Idioms	başaracağından emin olmak	fancy someone's chances v.
105	Idioms	birinin başaracağından emin olmak	fancy somebody's chances v.
106	Idioms	doğru yolda gittiğinden/ilerlediğinden emin olmak	keep on (the right) track v.
107	Idioms	bir şeyden bahse girecek kadar emin olmak	make book on something v.
108	Idioms	bir şeyden emin olmak	make certain (that) something v.
109	Idioms	(bir şeyden) emin olmak	make certain of (something) v.
110	Idioms	bir şeyden emin olmak	make certain of something/of doing something v.
111	Idioms	(bir şeyin) olacağından emin olmak	put (one's) money on (something) v.
112	Idioms	birinin bir şey yapacağından/bir şeyin olacağından emin olmak	put (your) money on somebody/something v.
113	Idioms	olacağından emin olmak	put your shirt on [uk] v.
114	Idioms	emin olmak imkansız	(there's) no knowing expr.
115	Idioms	emin olmak için (bir şey yapmak)	(do something) for good measure expr.
Speaking
116	Speaking	sadece iyi olduğundan emin olmak istedim	I just wanted to make sure you were all right expr.
117	Speaking	sen olduğundan emin olmak istedim	just want to make sure it's you expr.
Hunting
118	Hunting	namlu ve mekanizmaların sağlamlığından emin olmak için yapılan yüksek şarjlı deneme atışı	proof n.
Slang
119	Slang	bahse girecek kadar emin olmak	make book on v.
120	Slang	başarıdan emin olmak	have it knocked v.
121	Slang	kazanacağından/başarılı olacağından emin olmak	have it knocked v.
122	Slang	kesinlikle emin olmak	bet one's ass v.